11 Eylül 2013 Çarşamba

Bir mahalledeyim, ama herkes benden kaçıyor. Sokaklar o yüzden bomboş ve darmadağın her taraf. Arabaların alarmları çalıyor, kaldırımlar sökülmüş, çöpler etrafta uçuşuyor toz duman. Siren sesleri geliyor ve hemen koşmaya başlıyorum. Saçlarım çok uzundu çünkü savrulduklarını hissettim ve üstümde beyaz tülden bir elbise vardı ve ayaklarım çıplaktı. Onlara rağmen çok hızlı koşuyordum. Koştum koştum. En sonunda ormanımsı bir yere geldim. Gökyüzündeki bulutlar kapalıydı yani yağmurluydu. Ve birden oradan açık mavi ve parlayan kuşlar geçti. Ben de onları takip etmem gerektiğini düşünerek onların uçtuğu yere doğru koştum. Ayaklarım kanamaya başlamıştı. Bir süre süper hızlı bir şekilde koştum. Daha sonra koruluğun ortasında durdum. Polisler etrafımı sardı. Daha sonra o polislerin şu ana kadar tartıştığım, ya da beni sevmeyen kişiler olduğunu gördüm. Yani beni üzen kişiler diyelim. Onun yüzünden benimle kavga eden arkadaşım, Ö..... ve M......, beni sürekli rahatsız eden eski sınıf arkadaşım(ki hala rahatsız ediyor), 2 tane de kalbinin olduğu yerde kanlar olan kişiler (sanırım kalpleri yoktu, sökülmüştü ama hala yaşıyorlardı). Bunların hepsinin elinde silah vardı ve polislerdi (asker de olabilirler). Bana iyice yaklaştıklarında yapacak bir şeyim yoktu. Dizlerimin üstüne çöktüm ve kulaklarımı ellerimle kapattım. Başımı da yere koydum ve o anda kalbimin ortasından bir ışık çıktı. Işık değil de bir enerji gibi. Hortum gibi etrafımı sardı ve tüm o adamları havaya savurdu.

 Bu ne demek şimdi? GERÇEKTEN düşmanlarımı yenebilecek miyim? Gerçekten bir gün özgür ve rahat hissedebilecek miyim?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder