11 Aralık 2015 Cuma

Çağrı

Kar yağdığında, Rüzgar estiğinde, O şarkıları dinlediğimde bazen, İçimde farklı bir dünya arıyorum. Her arayışımda kapı açmak istiyorum. Farklı bir dünyaya Umutsuzca. Beni bu gerçeklikten bir an olsun alıp götürebilecek bir geçit arıyorum. Toprağın altında belki, Bulutların üstünden de gidebilirim, Belki de rüzgar götürür; Belki de akan nehirlere kaptırırım kendimi, Kapılır giderim. Ağaçların yapraklarının havada süzülmesini izlerken düşünüyorum hep Bir yaprak mı olsaydım acaba diye. En üstün varlık olduğumuzu söylerler, iradesi olan tek canlı olduğumuzu.. Peki ya şu yaprak bile benden daha özgür olduğunu fısıldıyorsa bana? Ya bu hapishaneden çıkamıyorsa ruhum? Belki de çıkaramıyorumdur ruhumu. Sahi, okuyan kişi, sen biliyor musun bir yolunu? Biliyorsan söyle. Çünkü iyi değilim. Olabilir miyim ki iyi? Belki de kötüyümdür. İyiyim bugün. Yarın kötü. Düşünüyorum bazen Aslında her gün Her an Böyle olan, hisseden tek ben miyim diye. Ki aslında biliyorum, Başkalarının da olduğunu. Ama bulamıyorum. Bulsam alıp karşıma konuşacağım. Ama yok işte. Günler geçiyor. Uyuyorum zoraki. Uyanıyorum. Kendime gelmem üç saatimi aldı bugün. O üç saat, Koskoca üç saat Sadece düşündüm. Gözlerimi kapattım her zamanki gibi Gittim yıldızlara, galaksilere. Bulutları büktüğüm rüyalarıma döndüm. Bulut olduğum rüyalarıma. Kar tanesi olduğum rüyalarıma. Denize, toprağa karışan.. Denizkızı oldum sonra. Okyanusta aradım bir de onu. Şansımı denemek istedim sadece. Kim/ne olduğunu bilmediğin birini/bir şeyi aramak zormuş meğer. Yine de yüzdüm, devam ettim. Seslendim okyanusun diplerine, çatlakların aralarına kadar. "Yıldızlara dokunabilecek birileri var mı?" diye. Seslendim. Dinledim sonra. Yankımı duydum sadece. Okyanusun dibinde.. Kalktım yataktan. Sıradan bir günmüşcesine. Dışarı çıktım. Aynı yüzleri gördüm yine. Aynıydı hepsi. Sıradan İçi geçmiş insanlar. Aşk acısı çektiğini sanan Ölse bunu tweet atabilecek insanlar Makyajıyla hüznünü kapatmayı becerememiş Yükü saçlarının aklarına düşen Timsah gözyaşları olan insanlar gördüm. Işıltılı tabelalar, reklamlar Her şey aynı sahteliğindeydi yine. Niye ayrılmıştım sanki Okyanusumdan, gökyüzümden? Onu aramak daha kolaydı. 
Sahtelikten sahiciydi aradığım.

9 Aralık 2015 Çarşamba

Twitter Derlemeleri

Ya şu okulda niye her konu dönüp dolaşıp maddiyata dönebiliyor anlamıyorum Biraz da farklı şeylerden konuşmalı insanlar; dersler, burslar ve telefon markaları hariç Niye insanların neye sahip olup olmadıklarını sorguluyoruz? Muhabbet midir bu? Burada bişeyler yazılıyor bazen, konuya katıldığımızı bile söyleyemiyoruz gerçi, çekiniyoruz Gelip geçiyor önümüzden insanlar, sadece bakıyoruz, stalklıyoruz İtiraf edelim şimdi okulun yüzde sekseni yapıyor bunu Kendi içinizde çoğunuz sıradanlığı sorguluyorsunuz ama harekete geçmiyorsunuz Dünyanın berbatlığından bahsediyoruz ama küçük de olsa bir şeyleri değiştirmeyi denemiyoruz Gülümsemekten ya da "evet şu konuda sana katılıyorum" demekten bile korkuyoruz Favlıyoruz, likelıyoruz, stalklıyoruz, anket oyluyoruz ama birbirimizin yüzüne bile bakmıyoruz gerçekte Korkuyoruz belki de yanlış anlaşılmaktan, bu yüzden sınır koyuyoruz, daha da kasıyoruz kendimizi bu yüzden Biriyle bi konu hakkında aynı düşünmek, aynı konuyu konuşabilmek sizi yanlış anlaşılır bi duruma sokmaz Tabiki de belli bi sınır koyulur, demek istediğim o normal sınırı becerememeniz Belki de beceremememiz Bunları belki okuyup dalga geçtiniz, belki de yine aynı şekilde devam edeceksiniz bugün, yarın, ertesi gün Yine de söylemek istedim, sonuçta en azından bir kişiye bile ulaşmışımdır belki, bilmiyorum Bunları yazınca "sana cidden katılıyorum" diye mesaj atanlar oldu, demek istediğim buydu ^^ Yani çekinmeyin gidin yanına diyin ki "ya dün şöyle yazmışşın/demişsin ben de şöyle düşünüyorum"
Al iki çay git arkadaşının yanına de ki dün fotoğrafını gördüm naptın nettin nasıl gidiyor
Demem o ki, insanlar sizinle konuşunca "niye benle konuşuyon" kafasına girmeyin

5 Aralık 2015 Cumartesi

Bugün "aşk"ın ne kadar gereksiz olduğunu anladım tekrar.
Hani şu yere göğe sığdıramadığınız aşk
Zaten aşk neydi ki? Sevdiğine kalpli snapler atmak mıydı? Yoksa saçını boyattığını fark etmeyince trip atmak mıydı?
Neydi ki aşk? Facebook şifresini almak mıydı sevdiceğinin yoksa?
Ne zaman bu kadar basit oldu aşk? Ne zaman yüzünü bile görmediğimiz insanlara aşık olmaya başladık?
Varlığını bile sorgulamak lazım aslında.
Görüyorum her gün, bugün de gördüm. Duydum, dinledim.
Aslında aşk var belki de. Oralarda bir yerlerde. Ama üstüne o kadar "tweet" atılmış, o kadar "stalk" yapılmış ki tanımı "sonu olmayan bir takıntı" olmuş belki de.
"Biz ayrılmıycaz" deyip iki hafta sonra her şeyi bitirip iki hafta da depresyona giriyorsunuz. O muhteşem aşkınız bir ayda sönüyor. Ve hop! Kız başkasıyla snap atar, erkek halısahada..
Döngü oldu aşk belki de. Bu böyle gider.
Gidecek de galiba. Yine "ayh bana göz kırptı tuğçe yha" diye yanıma geleceksiniz, yine "ayh kesin hoşlanıyo senden" diyecek yanınızdakiler. Ben de öylece dinleyeceğim..
O kadar tekdüze, o kadar sıradan oldu ki duygularımız. Her şey çok basitleşti gözümüzde.
Ve maalesef bu nesil sigarayı mesajını mavi tik yapan çocuk için yakacak artık.
Peki ya aşk hala varsa?
Var mı yok mu bilmem, eğer varsa da, biliyoruz ki -en azından biliyorum ki- facebooktaki "görüldü" yazısından falan fazlası olmalı bu aşk denilen şey en kötü ihtimalle.
En azından o güldüğünde sen de gülmelisin belki de, sabahları sana günaydın mesajı atmamalı da günaydın demeli belki de.
Belki de "bi deneyelim olmazsa ayrılırız", "kanka çocuk zengin değil yaa" olmamalı bu aşk denilen şey.
Fark etmeden aynı şarkıyı dinliyor olmalısınız belki de aynı anda. Belki o müziğin ritmiyle atar kalbiniz, farkında olmadan.
Belki de yürüyüş yaparken karşılaşmalısın onunla.
Belki de onu düşündüğünde rüzgar eser, kendine gelirsin, canlanırsın. Canlanır yüreğin..
Belki de sen kar tanelerini izlerken onun seni izlediğini görmelisin, ya da beraber karları izlemelisiniz..
Ama asıl olayı, ana konuyu anlamıyoruz, ilgiyi aşk sanıyoruz bazen.
Tamam bazılarınız cidden farklı bir his yaşıyor belki okey.
Sözüm ilgi bekleyip alamadığında trip atıp "beni sevmiyo yaa" diyenlere.
Sözüm bu hisleri basitleşirenlere..