Kar yağdığında,  
Rüzgar estiğinde,  
O şarkıları dinlediğimde bazen,  
İçimde farklı bir dünya arıyorum.  
Her arayışımda kapı açmak istiyorum.  
Farklı bir dünyaya 
Umutsuzca.  
Beni bu gerçeklikten bir an olsun alıp götürebilecek bir geçit arıyorum.  
Toprağın altında belki,  
Bulutların üstünden de gidebilirim,  
Belki de rüzgar götürür;  
Belki de akan nehirlere kaptırırım kendimi,  
Kapılır giderim.  
Ağaçların yapraklarının havada süzülmesini izlerken düşünüyorum hep 
Bir yaprak mı olsaydım acaba diye. 
En üstün varlık olduğumuzu söylerler, iradesi olan tek canlı olduğumuzu.. 
Peki ya şu yaprak bile benden daha özgür olduğunu fısıldıyorsa bana? 
Ya bu hapishaneden çıkamıyorsa ruhum? 
Belki de çıkaramıyorumdur ruhumu. 
Sahi, okuyan kişi, sen biliyor musun bir yolunu? 
Biliyorsan söyle. 
Çünkü iyi değilim. 
Olabilir miyim ki iyi? 
Belki de kötüyümdür. 
İyiyim bugün. 
Yarın kötü. 
Düşünüyorum bazen 
Aslında her gün 
Her an 
Böyle olan, hisseden tek ben miyim diye. 
Ki aslında biliyorum, 
Başkalarının da olduğunu. 
Ama bulamıyorum. 
Bulsam alıp karşıma konuşacağım. 
Ama yok işte. 
Günler geçiyor. 
Uyuyorum zoraki. 
Uyanıyorum. 
Kendime gelmem üç saatimi aldı bugün. 
O üç saat, 
Koskoca üç saat 
Sadece düşündüm. 
Gözlerimi kapattım her zamanki gibi 
Gittim yıldızlara, galaksilere. 
Bulutları büktüğüm rüyalarıma döndüm. 
Bulut olduğum rüyalarıma. 
Kar tanesi olduğum rüyalarıma. 
Denize, toprağa karışan.. 
Denizkızı oldum sonra. 
Okyanusta aradım bir de onu. 
Şansımı denemek istedim sadece. 
Kim/ne olduğunu bilmediğin birini/bir şeyi aramak zormuş meğer. 
Yine de yüzdüm, devam ettim. 
Seslendim okyanusun diplerine, çatlakların aralarına kadar. 
"Yıldızlara dokunabilecek birileri var mı?" diye. 
Seslendim. 
Dinledim sonra. 
Yankımı duydum sadece. 
Okyanusun dibinde.. 
Kalktım yataktan.  
Sıradan bir günmüşcesine. 
Dışarı çıktım. 
Aynı yüzleri gördüm yine. 
Aynıydı hepsi. 
Sıradan 
İçi geçmiş insanlar. 
Aşk acısı çektiğini sanan 
Ölse bunu tweet atabilecek insanlar 
Makyajıyla hüznünü kapatmayı becerememiş 
Yükü saçlarının aklarına düşen 
Timsah gözyaşları olan insanlar gördüm. 
Işıltılı tabelalar, reklamlar 
Her şey aynı sahteliğindeydi yine. 
Niye ayrılmıştım sanki  
Okyanusumdan, gökyüzümden? 
Onu aramak daha kolaydı. 
Sahtelikten sahiciydi aradığım.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil