30 Kasım 2014 Pazar

Sometimes you just feel tired, feel weak
When you feel weak, you feel like you just wanna just give up
But you gotta search within you, try and find that inner strength
And just pull that shit out of you, and get that motivation not to give up
And not be a quitter no matter how bad you wanna just fall flat on your face.

24 Kasım 2014 Pazartesi

Ya varya bıktım böyle. Dışardan göstermiyorum ama içimde bir yerlerde bıkmışım, usanmışım, hissedebiliyorum. Böyle bağıra çağıra ağlayasım geliyor. Bir şeyler kırmak istiyorum. Böyle mal mal hisler. Bilmiyorum. Çoğunlukla sınav.  Herkes benden bir şeyler bekliyor vb. Hep bastırıyorum aklıma geldikçe. Pozitif ol diyorum. Bana aynı derdi söyleyenlere de aynı şeyi diyorum. Ama bir yerden sonra dayanamıyorum. Hep hayallerimle ilgili bir şeyler oluyor hayatımda. Tesadüf mu değil mi bilmiyorum. Umutluyum ama elimden geleni yapamıyormuş gibiyim sanki. Hayallerimin baskısı var üzerimde. Sınavdan sonra kimsenin yüzüne bakamayacağım gibi bir de. Sene başından beri geldiğimiz yere kadar konularda sıkıntım yok hatta önde gidiyorum ama bu net yetmeyecek gibi. Artmıyor ki netlerim! Geçen sene 40 net arttırdım ama bu senede bi iğrençlik var, anlamadım. Daha erken olduğunu, artacağını söylüyorlar ama emin değilim.. Şu an yapabilsem bile sınavda aklıma gelmeyecek hiçbiri. Biliyorum. Hep böyleydim. Dalgın, hayalperest, çabalayan ama hiçbir halt yapmayan biriydim. Animelerdeki duygusal korunmasız kızlar gibi hissediyorum ya. Halbuki hayalim hayatımdaki pikachu olabilmekti.Kim bilir, belki de karlar ülkesini yönetmeliyim kaderimde..
Bir şeyler yapmak istiyorum. Kanıtlamak istiyorum. Aklımdakileri hayata geçirmek istiyorum. Ama sıkışıp kalıyorum işte. Hayatımın en bok zamanları. Tamam herkes geçecek diyor ama geçmeyecek gibi. İnsanlarla da iyi değilim zaten. Ne kadar çabalasam da kendi kendimi uzaklaştırıyorum. Birbirimizi seviyoruz onda sıkıntı yok ama bu stres insanlarla arama giriyor. Ve gözlerimin önünde insanlar beni hayata tutundurmak icin çabalıyor. Ben çabalıyor muyum bilmiyorum bile. Geçmişte bıraktıklarım -en azından bıraktığımı sandıklarım- aklıma geliyor yine. Ve ben bu şekilde femset bitirmeye calışıyorum. İlerliyorum ama yeterli değil..
Yine de deniyorum. Düştüğümde ayağa kalkmaya devam ediyorum. Gidebildiğim yere kadar gitmeyi deneyeceğim. En azından küçük bi kıvılcım, işaret görene kadar..

19 Kasım 2014 Çarşamba

Değildik, hiçbirimiz masum değildik. Yanlışlar peşimizi bırakmazdı ki.. Çocukluk heveslerimizdi her şey.. Peki ya sen? Hata yapmak için ne kadar küçüktün? Nerede o bahsettiğin büyüklük? Hani hata yapmamalıydı büyüyenler? Neredesin şimdi? Sanırım çok mutlusun oralarda. O kadar mutlusun ki beni gördüğünde gözlerime bakamadın bile. Mutluluktandı değil mi oradan oraya kaçışların? İyi hissetmenden dolayıydı. Öyledir. Umarım öyledir.

12 Kasım 2014 Çarşamba

Yazmalıyım, biraz daha yazmalıyım. Yazarsam rahatlayacağım. Ama kelimeler yine çıkmıyor. Belki de bir kıvılcımdır ihtiyacım olan. Yangını körükleyecek olan şey.. Hayatta da böyle değil midir zaten? Patlamak için bir kıvılcım yeter bazen, bardağı taşıracak olan son damla. Sinirlenmek için, ağlamak için, bir şeyleri harekete geçirmek için. Böyle zamanlarda herşeyi yakıp yıkası geliyor insanın. Bazen de bir köşede ölümüne terkedilmiş gibi hissediyor. Ya da kendini öldürmek istiyor. Ve sebep genellikle aynı; insanlar.
Sahi, hangi insanlar? Şu anlaşmaya çalıştığın, iyi davrandığın ve sevdiğin ama sana yüz vermeyip ters davrananlar mı? Bırak gitsin. Sen onlara karşı elinden geleni yaptığına inanıyorsan gerisi önemli değil. Triplerine devam mı ediyor insanlar? Sallama. Oluruna bırak.
Peki ya hocaların? Şu sana iki yüz bin tane sorumluluk verip hepsini kusursuzca yapmanı bekleyenler mi? Merak etme, kaç ay kaldı ki şunun şurasında? Kurtulacaksın, idare et. Sadece hayallerine giden yolda basamak olarak düşün onları.
Ailen mi? Çoğunlukla stresli olup çocuklarına patlarlar. Alttan alabilirsen zamanla iş çözlülecektir ^^
Önemli olan engeller değil, onları aşabilmen.

6 Kasım 2014 Perşembe

Bugün dokuzuncu yıldönümüydü..
O kadar aklımdan çıkmış ki başkalarından duyunca hatırlar olmuşum. Geçen sene olsaydı coşardım belki de. Belki de hüzünlenirdim, bilmiyorum. Ama bugün farkettim ki hiçbir şey hissetmedim. Başta gözlerim doldu evet, ama her şey bir 'geçmiş' gibi geliyor. Geride kalan tatlı hüzünler misali. Çocuklarını mecburen terk eden annenin yıllarca evladını uzaktan izlemesine benziyor bu. Yaklaşmak istemiyorum onlara. Ama merak da ediyorum bazen. Farkediyorum ki vazgeçemeyeceğimi düşündüğüm onca şeyden vazgeçebilmişim. Uzaktan izliyorum 'geçmiştekileri'. Bazen onları hatırlıyorum ne kadar yol gittigimi hatırlamak için. Ama eninde sonunda.. onlar birer anı işte. Keşkelerle anılan anılar.. Ödenmesi gereken bedeller ödeten anılar..