12 Kasım 2014 Çarşamba

Yazmalıyım, biraz daha yazmalıyım. Yazarsam rahatlayacağım. Ama kelimeler yine çıkmıyor. Belki de bir kıvılcımdır ihtiyacım olan. Yangını körükleyecek olan şey.. Hayatta da böyle değil midir zaten? Patlamak için bir kıvılcım yeter bazen, bardağı taşıracak olan son damla. Sinirlenmek için, ağlamak için, bir şeyleri harekete geçirmek için. Böyle zamanlarda herşeyi yakıp yıkası geliyor insanın. Bazen de bir köşede ölümüne terkedilmiş gibi hissediyor. Ya da kendini öldürmek istiyor. Ve sebep genellikle aynı; insanlar.
Sahi, hangi insanlar? Şu anlaşmaya çalıştığın, iyi davrandığın ve sevdiğin ama sana yüz vermeyip ters davrananlar mı? Bırak gitsin. Sen onlara karşı elinden geleni yaptığına inanıyorsan gerisi önemli değil. Triplerine devam mı ediyor insanlar? Sallama. Oluruna bırak.
Peki ya hocaların? Şu sana iki yüz bin tane sorumluluk verip hepsini kusursuzca yapmanı bekleyenler mi? Merak etme, kaç ay kaldı ki şunun şurasında? Kurtulacaksın, idare et. Sadece hayallerine giden yolda basamak olarak düşün onları.
Ailen mi? Çoğunlukla stresli olup çocuklarına patlarlar. Alttan alabilirsen zamanla iş çözlülecektir ^^
Önemli olan engeller değil, onları aşabilmen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder